1950’lerde Amerika ve İngiltere’de baş gösteren, soyut dışavurumculuğa tepki olarak doğan bir sanat türüdür pop-art. Daha nesnel ve evrensel görsellerle bir şeyler anlatılmak istenen bu sanat akımında gözümüze ve iç benliğimize hitap eden akılcı bir durum hakimdir. Bu sebeple insanlar tarafından tercih edilir hale gelmiştir.
Popüler kültür ve kitle kültüründen aldığı imgeleri sanat eserine dönüştürmesiyle bilinir. Bilindik görselleri, medyanın bizim karşımıza çıkardığı ürünleri ve ticari teknikleri kullanarak yansıtır ve bu sebeplerden dolayı hafızalarda yer etmişti
Bu akımın sanatçıları endüstri ürünü artıkları ve gazete parçaları dahil akla gelmeyecek hazır nesneleri kullanarak bir sanat ortaya çıkarmışlardır. Ruhsal ve psikolojik bir derinlikten alabildiğine uzaktır. Yüzeyin ötesinde anlamlar, üstü kapalı ifadeler vaat etmez. Oyunu sever. Ama, ele aldığı nesneler, kişiler, durumlar, edimler ve kavramlarla ilişkisi kesinlikle eleştirel değildir. Amaç makineleşmiş, hazır insanı eleştirmektir. 50’lerde doğup 60- 70’lerde gelişme göstermiştir ve günümüzde hala önemini korumaktadır. Konu olarak gündelik yaşam nesnelerini, kitlesel medyayı, reklamları, çizgi roman karelerini, billboardları, paketleri, televizyon ve sinema kişilerini-figürlerini, kamusal mekân nesnelerini alır. Pop artın önde gelen ismi olan Andy Warhol’un eserleri en çok bilinenler arasındadır. Günümüzde mekân tasarımlarında da sık sık karşımıza çıkan pop-art sanatı günümüzde baskı tişört, çanta ve aksesuarlarda da sık sık kullanılıyor. Ve dikkat çekici ve mesajı direk verişi özelliğiyle doğal olarak daha sık tercih ediliyor. Popüler kültür ve kitle kültüründen aldığı imgeleri sanat eserine dönüştürmesiyle bilinir. Bilindik görselleri, medyanın bizim karşımıza çıkardığı ürünleri ve ticari teknikleri kullanarak yansıtır ve bu sebeplerden dolayı hafızalarda yer etmiştir. Popüler sanatın kısaltılmış adı A
