MERVE BAYINDIR
Genelde resmi törenler, at yarışları ve düğünlere uygun şapkalar tasarlayan Merve Bayındır, Londra merkezli ola- rak dünya markalarının arası- na girmiş bir tasarımcı. Şu an- da da London Fashion Week’te 70’lerin ikonik ka- dınlarından esinlendiği tasa- rımlarını sergiliyor. Merve Hanım, birbirinden eşsiz tasarımları ve şapkanın modadaki yeriyle ilgili sorularımızı yanıtladı.
Merve Bayındır kimdir?
Merhabalar, ben Merve Bayındır 21 Kasım 1980 doğumluyum. Kanada’da York Üniversitesi Psikoloji ve Hümanizm bölümlerini bitirdikten sonra İstanbul’a dönüş yaptım. 2007’ye kadar psikologluk yaptıktan sonra 2007’den 2009’a kadar babam Babür Bayındır’ın mobilya ve de- korasyon firması Baydeko’da çalıştım. 2009’da annem Yasemin Bayındır’ın kur- duğu YMB firmasında tasarım yapmaya başladım.
Şapkayla tanışmanız nasıl oldu?
YMB firmasındaki yolculuğum beni bir de- filede aksesuar olarak yaptığımız parça- ları tasarlarken şapka ile tanıştırdı. Bura- da başladığımız bu yolculuk hem anne- min hem L’appart pr’ın sahibi Feride Tan- suğ’un yönlendirmeleri ile tamamen şap- kaya döndü. 2011’de İstanbul’da yarattı- ğımız Merve Bayındır markası bugün Londra merkezli olarak dünya şapka mar- kalarının arasında yerini oturtmakta.
Peki Neden şapka? İnsanlar neden şapka takmalı?
İşin aslı hiç böyle bir niyetim yoktu. Şap- kaları hep sevmiş olmam ayrı bir konu olsa da kendimi tasarımcı olarak düşle- mediğim gibi şapka tasarımcısı olarak hiç düşlememiştim. Yaptıklarımın beğenil- mesi, sektördeki eksilik beni biraz yön- lendirdi. Annemin büyük desteğini ise asla es geçemem. Bizim yaptığımız par- çalar daha çok at yarışı, resmi törenler ve düğünlere uygun parçalar. Ama kışın ba- şınızı sıcak tuttuğunuzda bütün vücudu- muzun ısısını arttırdığınız, yazın da gü- neşten korunmak için takmanız gerektiği gerçeği var. Bunun dışında ise asaleti ve getirdiği statü için takabilirsiniz.
Şapkanın kılık kıyafet düzenindeki yeri nedir? Yalnızca aksesuar kul- lanımından çok öte bir duruşu, bir anlamı var. Sizce bu nasıl algılan- malıdır?
Şapka gerçekten statü belirleyen bir par- çadır. Basit bir aksesuar olarak algılan- mamalıdır. Mesela Yahudi ve Hristiyan dü- ğünlerinde aile bireylerinin konum ve sta- tülerine göre şapka tarzı, büyüklüğü be- lirlenir. Kimse anneden daha gösterişli ol- mamalıdır mesela. Bunun dışında özellik- le dışarıda yapılan törenlerde bir saygı ve gene statü belirtisidir. Dolayısıyla kıyafe- tin çok önemli bir parçasıdır.
Türkiye’de şapka inkılabının da çok önemli bir yeri var, bunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Günü- müzle de bir bağlantı kurabilmek mümkün olur mu? TÜRKİYE’DEKİ ŞAPKA İNKILABININ NE YAZIK Kİ BİR ÇOK YANLIŞ YORUMA KURBAN GİTTİĞİNİ VE KAYBOLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM
Aslında Osmanlı tarihine bakıldığında sa- raydaki kadın erkek birçok bireyin bile sta- tüsünü belirlemek için kullanışmış olan şapkanın Cumhuriyet’in kurulumu ile bir- likte yeni bir statü kazandırılarak halka açılmış olması, fakat ne yazık ki yeterince benimsenememiş olması kaybolan bir de- ğerdir.
Şapka her yüz tipine uygun bir ak- sesuar mıdır? Herkes şapka taka- bilir mi?
Her yüz tipine uygun bir şapka vardır ve herkes şapka takabilir ama mesela çok kısa boylu bir hanımefendinin gidip çok geniş bir şapka takması doğru olmaz, bo- yunu kısa gösterir. Yani şapka takarken sadece kişinin yüzü değil boyu, kilosu bir bütün olarak değerlendirilmelidir. Şapka- nın tamamlayıcı bir parça olduğu unutul- mamalı ve sonunda vücut oranlarını den- gelemeye yardımcı olarak kullanılmalıdır.
BİR NEVİ TOPUKLU AYAKKABI DÜŞÜNÜN BOYUNUZU DAHA UZUN GÖSTERMEK GİBİ KÜÇÜK MARİFETLERİ VARDIR ŞAPKANIN.
Sizin tasarımlarınız gündelik ha- yatın biraz dışında, genelde müş- terileriniz tarzıyla fark yaratan in- sanlar mı?
Evet, biraz daha gösterişli ve iddialı ha- nımlara hitap ettiğimiz gibi bir gerçek var. Gerçi müşterilerimle çalışmaya başladık- tan sonra onların tercihlerindeki değişimi de görüyorum. Başınıza takmaya başla- yıp gözünüz alıştıkça daha çok arzuladı- ğınız bir şey şapka. Mesela ben artık ba- şımda şapka olmadığında aynen ceketimi evde unutmuş gibi hissediyorum kendi- mi, hep bir eksik.
BİR DE ŞU VAR: ŞAPKA KAPI AÇAR… Nasrettin hocanın ‘’ye kürküm ye’’ hika- yesindeki gibi iyi bir şapka ile bir mekana girdiğiniz zaman davranışlardaki farkı ya- şarsınız çünkü farkında olmadan statü at- lamışsınızdır, en azından karşı tarafın sizi algılayışı daha ayrıcalıklı hale gelmiştir.
Tasarımlarınızda ilham aldığınız şeyler neler oluyor?
Her sezon değişiyor. Tabii doğa her zaman bir parçamız. Bu kış satışta olan kış koleksiyonumuzu Dali’nin resimlerin- deki elementlerden esinlenmiştik. Şu anda Londra Fashion Week’te tanıttığı- mız koleksiyonu ise 1950’lerin iconic ka- dınlarından esinledik. Dolayısıyla biraz benim ruh halim biraz da sanırım moda- nın gidişinden etkilenişlerimizle her sene değişen ilham kaynaklarımız var.
Hiç Marmaris’e geldiniz mi? Gel- diyseniz nasıl buldunuz? Gelme- diyseniz neden gelmediniz?
Çok küçükken bir kere gelmiştim. Çok ha- tırlıyorum dersem büyük yalan söylemiş olurum. Ama siz bu soruyu sorup eksik- liği fark ettirince önümüz yaz programına mutlaka koymam gerektiğini fark ettim.
MERVE BAYINDIR
Genelde resmi törenler, at yarışları ve düğünlere uygun şapkalar tasarlayan Merve Bayındır, Londra merkezli ola- rak dünya markalarının arası- na girmiş bir tasarımcı. Şu an- da da London Fashion Week’te 70’lerin ikonik ka- dınlarından esinlendiği tasa- rımlarını sergiliyor. Merve Hanım, birbirinden eşsiz tasarımları ve şapkanın modadaki yeriyle ilgili sorularımızı yanıtladı.
Merve Bayındır kimdir?
Merhabalar, ben Merve Bayındır 21 Kasım 1980 doğumluyum. Kanada’da York Üniversitesi Psikoloji ve Hümanizm bölümlerini bitirdikten sonra İstanbul’a dönüş yaptım. 2007’ye kadar psikologluk yaptıktan sonra 2007’den 2009’a kadar babam Babür Bayındır’ın mobilya ve de- korasyon firması Baydeko’da çalıştım. 2009’da annem Yasemin Bayındır’ın kur- duğu YMB firmasında tasarım yapmaya başladım.
Şapkayla tanışmanız nasıl oldu?
YMB firmasındaki yolculuğum beni bir de- filede aksesuar olarak yaptığımız parça- ları tasarlarken şapka ile tanıştırdı. Bura- da başladığımız bu yolculuk hem anne- min hem L’appart pr’ın sahibi Feride Tan- suğ’un yönlendirmeleri ile tamamen şap- kaya döndü. 2011’de İstanbul’da yarattı- ğımız Merve Bayındır markası bugün Londra merkezli olarak dünya şapka mar- kalarının arasında yerini oturtmakta.
Peki Neden şapka? İnsanlar neden şapka takmalı?
İşin aslı hiç böyle bir niyetim yoktu. Şap- kaları hep sevmiş olmam ayrı bir konu olsa da kendimi tasarımcı olarak düşle- mediğim gibi şapka tasarımcısı olarak hiç düşlememiştim. Yaptıklarımın beğenil- mesi, sektördeki eksilik beni biraz yön- lendirdi. Annemin büyük desteğini ise asla es geçemem. Bizim yaptığımız par- çalar daha çok at yarışı, resmi törenler ve düğünlere uygun parçalar. Ama kışın ba- şınızı sıcak tuttuğunuzda bütün vücudu- muzun ısısını arttırdığınız, yazın da gü- neşten korunmak için takmanız gerektiği gerçeği var. Bunun dışında ise asaleti ve getirdiği statü için takabilirsiniz.
Şapkanın kılık kıyafet düzenindeki yeri nedir? Yalnızca aksesuar kul- lanımından çok öte bir duruşu, bir anlamı var. Sizce bu nasıl algılan- malıdır?
Şapka gerçekten statü belirleyen bir par- çadır. Basit bir aksesuar olarak algılan- mamalıdır. Mesela Yahudi ve Hristiyan dü- ğünlerinde aile bireylerinin konum ve sta- tülerine göre şapka tarzı, büyüklüğü be- lirlenir. Kimse anneden daha gösterişli ol- mamalıdır mesela. Bunun dışında özellik- le dışarıda yapılan törenlerde bir saygı ve gene statü belirtisidir. Dolayısıyla kıyafe- tin çok önemli bir parçasıdır.
Türkiye’de şapka inkılabının da çok önemli bir yeri var, bunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Günü- müzle de bir bağlantı kurabilmek mümkün olur mu? TÜRKİYE’DEKİ ŞAPKA İNKILABININ NE YAZIK Kİ BİR ÇOK YANLIŞ YORUMA KURBAN GİTTİĞİNİ VE KAYBOLDUĞUNU DÜMERVE BAYINDIR
Genelde resmi törenler, at yarışları ve düğünlere uygun şapkalar tasarlayan Merve Bayındır, Londra merkezli ola- rak dünya markalarının arası- na girmiş bir tasarımcı. Şu an- da da London Fashion Week’te 70’lerin ikonik ka- dınlarından esinlendiği tasa- rımlarını sergiliyor. Merve Hanım, birbirinden eşsiz tasarımları ve şapkanın modadaki yeriyle ilgili sorularımızı yanıtladı.
Merve Bayındır kimdir?
Merhabalar, ben Merve Bayındır 21 Kasım 1980 doğumluyum. Kanada’da York Üniversitesi Psikoloji ve Hümanizm bölümlerini bitirdikten sonra İstanbul’a dönüş yaptım. 2007’ye kadar psikologluk yaptıktan sonra 2007’den 2009’a kadar babam Babür Bayındır’ın mobilya ve de- korasyon firması Baydeko’da çalıştım. 2009’da annem Yasemin Bayındır’ın kur- duğu YMB firmasında tasarım yapmaya başladım.
Şapkayla tanışmanız nasıl oldu?
YMB firmasındaki yolculuğum beni bir de- filede aksesuar olarak yaptığımız parça- ları tasarlarken şapka ile tanıştırdı. Bura- da başladığımız bu yolculuk hem anne- min hem L’appart pr’ın sahibi Feride Tan- suğ’un yönlendirmeleri ile tamamen şap- kaya döndü. 2011’de İstanbul’da yarattı- ğımız Merve Bayındır markası bugün Londra merkezli olarak dünya şapka mar- kalarının arasında yerini oturtmakta.
Peki Neden şapka? İnsanlar neden şapka takmalı?
İşin aslı hiç böyle bir niyetim yoktu. Şap- kaları hep sevmiş olmam ayrı bir konu olsa da kendimi tasarımcı olarak düşle- mediğim gibi şapka tasarımcısı olarak hiç düşlememiştim. Yaptıklarımın beğenil- mesi, sektördeki eksilik beni biraz yön- lendirdi. Annemin büyük desteğini ise asla es geçemem. Bizim yaptığımız par- çalar daha çok at yarışı, resmi törenler ve düğünlere uygun parçalar. Ama kışın ba- şınızı sıcak tuttuğunuzda bütün vücudu- muzun ısısını arttırdığınız, yazın da gü- neşten korunmak için takmanız gerektiği gerçeği var. Bunun dışında ise asaleti ve getirdiği statü için takabilirsiniz.
Şapkanın kılık kıyafet düzenindeki yeri nedir? Yalnızca aksesuar kul- lanımından çok öte bir duruşu, bir anlamı var. Sizce bu nasıl algılan- malıdır?
Şapka gerçekten statü belirleyen bir par- çadır. Basit bir aksesuar olarak algılan- mamalıdır. Mesela Yahudi ve Hristiyan dü- ğünlerinde aile bireylerinin konum ve sta- tülerine göre şapka tarzı, büyüklüğü be- lirlenir. Kimse anneden daha gösterişli ol- mamalıdır mesela. Bunun dışında özellik- le dışarıda yapılan törenlerde bir saygı ve gene statü belirtisidir. Dolayısıyla kıyafe- tin çok önemli bir parçasıdır.
Türkiye’de şapka inkılabının da çok önemli bir yeri var, bunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Günü- müzle de bir bağlantı kurabilmek mümkün olur mu? TÜRKİYE’DEKİ ŞAPKA İNKILABININ NE YAZIK Kİ BİR ÇOK YANLIŞ YORUMA KURBAN GİTTİĞİNİ VE KAYBOLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM
Aslında Osmanlı tarihine bakıldığında sa- raydaki kadın erkek birçok bireyin bile sta- tüsünü belirlemek için kullanışmış olan şapkanın Cumhuriyet’in kurulumu ile bir- likte yeni bir statü kazandırılarak halka açılmış olması, fakat ne yazık ki yeterince benimsenememiş olması kaybolan bir de- ğerdir.
Şapka her yüz tipine uygun bir ak- sesuar mıdır? Herkes şapka taka- bilir mi?
Her yüz tipine uygun bir şapka vardır ve herkes şapka takabilir ama mesela çok kısa boylu bir hanımefendinin gidip çok geniş bir şapka takması doğru olmaz, bo- yunu kısa gösterir. Yani şapka takarken sadece kişinin yüzü değil boyu, kilosu bir bütün olarak değerlendirilmelidir. Şapka- nın tamamlayıcı bir parça olduğu unutul- mamalı ve sonunda vücut oranlarını den- gelemeye yardımcı olarak kullanılmalıdır.
BİR NEVİ TOPUKLU AYAKKABI DÜŞÜNÜN BOYUNUZU DAHA UZUN GÖSTERMEK GİBİ KÜÇÜK MARİFETLERİ VARDIR ŞAPKANIN.
Sizin tasarımlarınız gündelik ha- yatın biraz dışında, genelde müş- terileriniz tarzıyla fark yaratan in- sanlar mı?
Evet, biraz daha gösterişli ve iddialı ha- nımlara hitap ettiğimiz gibi bir gerçek var. Gerçi müşterilerimle çalışmaya başladık- tan sonra onların tercihlerindeki değişimi de görüyorum. Başınıza takmaya başla- yıp gözünüz alıştıkça daha çok arzuladı- ğınız bir şey şapka. Mesela ben artık ba- şımda şapka olmadığında aynen ceketimi evde unutmuş gibi hissediyorum kendi- mi, hep bir eksik.
BİR DE ŞU VAR: ŞAPKA KAPI AÇAR… Nasrettin hocanın ‘’ye kürküm ye’’ hika- yesindeki gibi iyi bir şapka ile bir mekana girdiğiniz zaman davranışlardaki farkı ya- şarsınız çünkü farkında olmadan statü at- lamışsınızdır, en azından karşı tarafın sizi algılayışı daha ayrıcalıklı hale gelmiştir.
Tasarımlarınızda ilham aldığınız şeyler neler oluyor?
Her sezon değişiyor. Tabii doğa her zaman bir parçamız. Bu kış satışta olan kış koleksiyonumuzu Dali’nin resimlerin- deki elementlerden esinlenmiştik. Şu anda Londra Fashion Week’te tanıttığı- mız koleksiyonu ise 1950’lerin iconic ka- dınlarından esinledik. Dolayısıyla biraz benim ruh halim biraz da sanırım moda- nın gidişinden etkilenişlerimizle her sene değişen ilham kaynaklarımız var.
Hiç Marmaris’e geldiniz mi? Gel- diyseniz nasıl buldunuz? Gelme- diyseniz neden gelmediniz?
Çok küçükken bir kere gelmiştim. Çok ha- tırlıyorum dersem büyük yalan söylemiş olurum. Ama siz bu soruyu sorup eksik- liği fark ettirince önümüz yaz programına mutlaka koymam gerektiğini fark ettim.
ŞÜNÜYORUM
Aslında Osmanlı tarihine bakıldığında sa- raydaki kadın erkek birçok bireyin bile sta- tüsünü belirlemek için kullanışmış olan şapkanın Cumhuriyet’in kurulumu ile bir- likte yeni bir statü kazandırılarak halka açılmış olması, fakat ne yazık ki yeterince benimsenememiş olması kaybolan bir de- ğerdir.
Şapka her yüz tipine uygun bir ak- sesuar mıdır? Herkes şapka taka- bilir mi?
Her yüz tipine uygun bir şapka vardır ve herkes şapka takabilir ama mesela çok kısa boylu bir hanımefendinin gidip çok geniş bir şapka takması doğru olmaz, bo- yunu kısa gösterir. Yani şapka takarken sadece kişinin yüzü değil boyu, kilosu bir bütün olarak değerlendirilmelidir. Şapka- nın tamamlayıcı bir parça olduğu unutul- mamalı ve sonunda vücut oranlarını den- gelemeye yardımcı olarak kullanılmalıdır.
BİR NEVİ TOPUKLU AYAKKABI DÜŞÜNÜN BOYUNUZU DAHA UZUN GÖSTERMEK GİBİ KÜÇÜK MARİFETLERİ VARDIR ŞAPKANIN.
Sizin tasarımlarınız gündelik ha- yatın biraz dışında, genelde müş- terileriniz tarzıyla fark yaratan in- sanlar mı?
Evet, biraz daha gösterişli ve iddialı ha- nımlara hitap ettiğimiz gibi bir gerçek var. Gerçi müşterilerimle çalışmaya başladık- tan sonra onların tercihlerindeki değişimi de görüyorum. Başınıza takmaya başla- yıp gözünüz alıştıkça daha çok arzuladı- ğınız bir şey şapka. Mesela ben artık ba- şımda şapka olmadığında aynen ceketimi evde unutmuş gibi hissediyorum kendi- mi, hep bir eksik.
BİR DE ŞU VAR: ŞAPKA KAPI AÇAR… Nasrettin hocanın ‘’ye kürküm ye’’ hika- yesindeki gibi iyi bir şapka ile bir mekana girdiğiniz zaman davranışlardaki farkı ya- şarsınız çünkü farkında olmadan statü at- lamışsınızdır, en azından karşı tarafın sizi algılayışı daha ayrıcalıklı hale gelmiştir.
Tasarımlarınızda ilham aldığınız şeyler neler oluyor?
Her sezon değişiyor. Tabii doğa her zaman bir parçamız. Bu kış satışta olan kış koleksiyonumuzu Dali’nin resimlerin- deki elementlerden esinlenmiştik. Şu anda Londra Fashion Week’te tanıttığı- mız koleksiyonu ise 1950’lerin iconic ka- dınlarından esinledik. Dolayısıyla biraz benim ruh halim biraz da sanırım moda- nın gidişinden etkilenişlerimizle her sene değişen ilham kaynaklarımız var.
Hiç Marmaris’e geldiniz mi? Gel- diyseniz nasıl buldunuz? Gelme- diyseniz neden gelmediniz?
Çok küçükken bir kere gelmiştim. Çok ha- tırlıyorum dersem büyük yalan söylemiş olurum. Ama siz bu soruyu sorup eksik- liği fark ettirince önümüz yaz programına mutlaka koymam gerektiğini fark ettim.