ERGÜN CEYLAN / SKYPEAK
Sağlıklı yaşamın olmazsa olmazları hareketli bir hayat şekli, doğru beslenme ve tabi ki spor. Peki işe nereden ve nasıl başlayacağız? Fitness dünyası, vücut geliştirme, dövüş sporları, besin takviyeleri ve spor salonları hakkındaki röportajımızı profesyonel Kick Boks sporcusu ve antrenör Ergün Ceylan ile yaptık.
Ergün Bey, öncelikle bize kendinizi tanıtır mısınız?
2009 yılında Wushu ile dövüş sporlarına başladım. Bu branşta amatör maçlarda dereceler aldım. Bir süre devam ettikten sonra Kick Boksa geçip İstanbul Şampiyonasını 3.’lükle bitirdim. Balkan Şampiyonası’na katıldığımda geçirdiğim sakatlık dolayısıyla uzun bir süre ara vermek zorunda kaldım. Daha hızlı toparlanabilmek için Fitness ve fonksiyonel antrenmanlara başladım. Bunlarla beraber; Gebzespor, Ümraniyespor, Beşiktaş altyapısında futbol oynadım. Dolu dolu bir spor hayatı geçirdikten sonra; şuan aktif bir şekilde antrenman yapmakla birlikte; İstanbul-Skypeak spor salonunda antrenörlük yapıyorum.
Sizin için neden dövüş sporları ?
Öncelikle adrenalini seven biriyim. Buna, sokak kültürü olan bir yerde büyümemin de etkisiyle birlikte; gerek kendimi, gerek sevdiklerimi koruma içgüdüsü de eklenince; ‘bu sporu öğrenmeliyim’ dedim. Serüven böyle başladı ve sonra bir anda kendimi turnuvaların içinde buldum.
Hangi yarışmalar katıldınız ve elde ettiğiniz dereceler neler?
Birkaç branşta yarıştım. Bunlar; Wushu, Muay Thai ve Kick Boks. Katıldığım yarışmalardan hatırlayabildiklerim arasında;
2012 Kickboks İstanbul Şampiyonası 3.’lüğü
2014 Türkiye Sambo Şampiyonası 2.’liği
2015 İnternational Ayvalık Cup Muay Thai 1.’liği
2015 Marmara Şampiyonluğu 1.’liği
2016 Wushu Türkiye Şampiyonluğu 1.’liği
2016 International Wushu Championship 1.’liği
2016 Balkan Sambo Şampiyonası 1.’liğimi sayabilirim.
Peki vücut geliştirme ile nasıl tanıştınız?
Vücut geliştirme ile küçük yaşlarda; yapı olarak çok zayıf ve güçsüz göründüğüm için, uzman kişilerin tavsiye ve destekleri üzerine başladım. Akabinde Kick Boks şampiyonasında yaşadığım sakatlık üzerine vücut geliştirme ve fitness alanında yoğunlaştım.
Birçok spor dalı arasından sizce insanlar neden fitness ve vücut geliştirmeyi tercih etmelidir?
Özellikle günümüz teknolojisiyle hareketsizleşen ve durağanlaşan hayatımıza, alternatif bir çözüm olduğunu düşünüyorum. Zira fitness ve vücut geliştirme; en planlı, en az risk içeren ve her bireyin, her seviyede yapabileceği, günlük hayatın rutinine rahatlıkla sığdırabileceği ve bir o kadar da günün yorgunluğunu ve stresini azaltmaya yardımcı olan, fit, sağlıklı ve zinde kalmak için yapılan bir spordur.
Fitness ve vücut geliştirme hakkında birtakım ön yargılar mevcut. Mesela iğneler ve haplarla kasları şişiriyorlar inancı var. Bunda gerçeklik payı var mı, yok mu?
Tabi ki var; ancak bunların kullanılması halinde kas hacmi artarken, vücudun başka yerlerinde tahribatlara yol açabileceği ve özellikle hormon dengesini yok ettiği yönündeki bilimsel çalışmaları unutmamak gerekir. Eğer kişinin parametresi sağlıksa, iyi ve kaslı bir görünüme sahip olabilme hedefine dengeli beslenerek de ulaşabilir. Her ne kadar kişilerin bu ilaçları kullanmadan hedefine ulaşılamayacağı yönünde bir algı var ise de; doğru beslenme, sistemli ve düzenli bir spor programıyla iğne veya ilaç olmadan da sağlıklı ve kaslı bir görünüm elde etmenin mümkün olduğunu belirtmek isterim.
Fitness ve vücut geliştirmenin güzel görünmenin dışında sağlımıza olan katkıları göz ardı edilemez. Bunlar nelerdir?
Bunları saymakla bitiremeyiz. Kansere yakalanma riski azalır, kalp sağlığını destekler, kalp ritmini düzenler, kalp krizi riskini azaltır, kolesterolü düşür, tansiyon kontrolüne yardımcı olur, yaşam kalitesini artırır, enerjik ve zinde olmanızı sağlar, uykuyu düzenler, mutluluk hormonlarının artmasını sağlar ve rahatlama hissi verir.
Dövüş sporlarına veya fitness a yeni başlayacaklar için tavsiyeniz nelerdir?
Her şeyden önce bir hedef belirlemeli ve ciddiye alınmalıdır. Burada istikrar ve süreklilik önemlidir. Bir program dahilinde yapılmalı; kısa, orta ve uzun vadeli gibi. Ve bir uzman eşliğinde yürütülmesi gerektiği kanaatindeyim. Son olarak vücudunuza yatırım yaptığınızı unutmayın. Bugünden yarına değişim beklemeyin. Bu yol; kısa süreli bir sprint koşu değil, uzun bir maratondur.
Fiziğimizi geliştirmek, zinde olmak ve performansı arttırmak için antrenman öncesi ve sonrası nasıl bir beslenme tablosu uygulamalıyız?
Kişi için özel hazırlanmış diyet programında, işlenmiş veya paketlenmiş gıdalar olmamasına özen gösterilmelidir. Antrenman öncesinde alacağınız besinler kompleks karbonhidratlar olabilir. Bu, yaptığınız antrenmana da bağlı olarak şekillendirilebilir. Antrenman sonrası ise, protein ve lif ağırlıklı gıdalar önerilebilir. İlaveten kilo vermek isteyenler için, benim de gündelik kullandığım ve yağ yakımını destekleyen doğal karışım olan karahindibağ-yeşil çay- limon üçlüsünün kullanılmasını tavsiye ediyorum.
Spor yaparken hangi besinler bize en efektif sonucu verir?
Haşlanmış sebze, haşlanmış pirinç veya bulgur, ızgara et ve tavuk ürünlerini önerebilirim.
Vitamin desteği alınmalı mıdır?
Uzman bir doktor gözetiminde ve bir planlama doğrultusunda vitamin desteği tabi ki alınabilir.
Peki, Supplement nedir?
Supplement bir ek gıdadır, besin yerine geçmez.
Spor salonunu neye göre, nasıl seçmeliyiz?
Bu, çok kapsamlı olmakla beraber; genel olarak kişinin beklentisi, hedefi ve seçim kriterleri doğrultusunda bunlara uygun olan spor salonu tercih edilmelidir. İlaveten kişilerin genellikle spordan kaçmak için öne sürdükleri mesafe problemi göz önünde bulundurularak, yakın mesafe bir spor salonu seçmelerini tavsiye ederim.
Son olarak ENYY okurlarına ne söylemek istersiniz, okuyucularımız size nasıl ulaşabilir?
Sağlığınız her şeyden önemlidir. Spor, beslenme ve motivasyonun hayatınızın bir parçası olduğunu unutmayın. Spor yapın, zinde kalın, sağlıkla kalın. Her türlü bilgi ve soruları için iletişime geçmek için ergunceylan instagram hesabımdan ve ergun.ceylan@skypeak.com.tr mail adresimden tarafıma ulaşabilirler. 
